ÇANAKKALE BÜYÜYOR, ÇANAKKALE DEĞİŞİYOR -ALİ RIZA BERKİT RÖPORTAJI ( Çanakkale Tüketiciler Derneği Başkanı )
1- Çanakkale her geçen gün büyüyor ve gelişiyor. Bu büyümenin Çanakkale’ye katkıları sizce nelerdir? Bu anlamda neler yapılıyor?
08 Ağustos 2017 10:03Ana Sayfa > Ropörtajlar
“Çanakkale’de yapılan çalışmaları yetersiz buluyorum”
Tüketici Koruma Derneği Çanakkale Şubesi olarak Çanakkale’deki büyümeyi gözlüyoruz. Fakat bu konuyla ilgili kaygılarımız var. Planlı ve programlı olarak gelişmiyor Çanakkale. Hem yerel yönetim açısından hem de merkezi hükümetin yaptığı yatırımlar açısında sağlıklı gelişmiyor. Hatta şunu diyebilirim ki; Çanakkale bana İstanbul’u anımsatıyor. Yerel yönetime ve merkezi hükümete uyarılarımız var. İstanbul’da bir deneyim yaşandı lütfen aynı şey Çanakkale’de yaşanmasın. Çanakkale, İstanbul’a benzemesin. Altyapı çalışmalarından tutun da, şehirleşme, yerleşim planlaması ve kat yüksekliğine varan olumsuzluklar var. Merkezi hükümetinde Çanakkale’ye yaptırdığı santralleri yakıştıramıyoruz. Çünkü Çanakkale gibi doğayla iç içe, her tarafı denizlerle çevrili bir şehirde bu tür bir büyüme, büyüme terimi kulağa çok hoş geliyor ama bazı büyümeler ülkemizde insanların çevre ile ilgili yaşam biçimlerini olumsuz şekilde etkiliyor. Bu anlamda biz tüketici koruma derneği olarak toplumun her alanındaki aksaklıklarla ilgilenen bir derneğiz. Dolayısıyla, Çanakkale’de yapılan çalışmaları yetersiz buluyorum.
2-Önümüzdeki 5 yıl içerisinde size göre Çanakkale ne yönde (turizm,eğitim,tarım vs) ilerleme kaydedecektir?
“Çanakkale çok kontrolsüz gelişiyor”
Espriyle karışık çok zor bir soru olduğunu belirtmeliyim. Dediğim gibi çok kontrolsüz gelişiyor Çanakkale. Bir kere Çanakkale’nin neden bu kadar çok göç aldığını tam olarak bilmiyoruz. Hangi ekonomik nedenlerden dolayı insanlar buraya geliyor? Bununla ilgili bazı düşüncelerimiz var. Köylüleri çiftçilere karşı çok ciddi bir sıkıştırma var köylerde. Bugün yerel basında da görüyorum. Bir tarımsal kuruluşun başkanı arkadaşımız, ithalat ile ilgili ulusal düzeyde olan bir örgütün başkanına sitem ediyor. Tabi biz o arkadaş gibi de düşünmüyoruz. Bu ülke de, ithalat ile tarımın kalkınacağını, insanların sağlıklı bir şekilde beslenebileceğine inanmıyoruz. Örnek olarak hastaneler son dönemlerde iyice gelişti son teknoloji cihazlar kullanılıyor ama bundan öte insanların hasta olmaması için yatırımlar yapılması lazım, hastalığı önleyici çalışmaların yapılması lazım. Bunun da beslenmemiz ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Bizim çocukluğumuzda biz çok doğal besleniyorduk. Her şeyimiz çok doğaldı ve okullarımızda tarım açısından kendi kendine yetebilen bir ülke denirdi. Böyle söylenince bizde gurur duyardık. Şimdi bakıyoruz ki; hayvanlarımıza yetecek saman bile yeterli değil. Ayrıca herkesin bildiği gibi uluslar arası gıda sektöründe GDO maddesi kullanılıyor. Bunların ülkemize girmesini engellemek ya da bu ürünleri tespit etmek için araştırma laboratuarların açılması lazım. Biz tüketiciler olarak yerli ürün tüketmek istiyoruz. Benzer sorunları kırmızı ette yaşıyoruz. Bunların önüne geçilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını rica ediyoruz.
3- Yaşanılabilir kentler listesinde ilk ona nasıl girebiliriz ? Mutlu bir kent olma yolunda neler yapılabilir?
“Çanakkale’deki otopark sorununun çözülmesi lazım”
Sorularınız çok zor bugün. Genel olarak mutlu bir kentiz ama mutsuz olanlar da var aramızda. Ülkenin genel yönetim biçimiyle alakalı olarak, sizin de gözlemlediğiniz gibi işsizlik oranı yüksek. Gelir dağılımı çok bozuk. İnsanlar ekonomik gereksinimlerini karşılayamayınca mutsuz oluyorlar doğal olarak. Toplumsal anlamda, orta halli bir insanın bile mutsuz olması hoş karşılanabilir bir şey değil. Örneğin Çanakkale’deki otopark sorununun çözülmesi lazım. Hala ciddi bir yaklaşım yok bunun için. Merak ediyorum şuan bu röportajı yerel yönetimle yapsanız, bu problemle ilgili neler söylerler. Önce sıkıntıyı kabullenmek gerek, yetkili kişiye otopark sorunu var mı yok mu diye sorulduğunda yok diyorsa bu gerçekten kaygı verici. Geçtiğimiz senelerde hep yok diyorlardı bu konuyla ilgili. Otopark sorunu hep vardı hala da devam ediyor. Bunun giderilmesi için çeşitli bölgelere otoparklar yapılmalı. Görüyoruz ki; şehrin içindeki arsalar konut yapımından öte otopark geliri elde edilen yerlere dönüştü. Yarı kamusal bir kuruluş, kaldırım tepelerinden otopark parası tahsil etmeye çalışıyor. Yani ben bundan ötürü çok üzgünüm. Bir kuruluşun hala gelir elde etmek için, kaldırım tepelerinden otopark yaptırmaları üzücü. Oradan, bugüne kadar elde edilen parayla doğru düzgün bir otopark yapılabilirdi. Geçen Bayramiç’ten bir arkadaşım geliyordu, arabasını Kepez’de bırakıp şehir içi otobüsle merkeze inmiş. Neden diye sorduğum da, Çanakkale’de otopark sorunu var dedi. Bunlar bence mutsuzluğun temelleridir.
4- Ekonomik yönden değerlendirdiğinizde değişim ve gelişim yönünde yatırımlar (ulaşım, eğitim, sanayi, termik santraller, metal madenciliği) ne yönde olabilir, maden ve termik santral konusuna nasıl bakıyorsunuz?
“santrallere gerekli önlemlerin alınması gerek”
Dediğim gibi Çanakkale doğal bir şehir. Doğayla iç içe olan bir şehir. Bu güzelliğe, enerji üreteceğiz diye termik santralleri kurarak, zarar vermek yanlış. Başka şekilde karşılanabilir diye düşünüyorum ya da santrallere gerekli önlemlerin alınması gerek. Yaydıkları gaz ve dumanla hem çevre sakinlerine hem de tarımsal ürünlere, doğaya zarar veriyor.
5- 2018 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Troia yılı ilan edildi. Bize kazanımları neler olacaktır? Nasıl hazırlanıyoruz?
“2018 Troia Yılından umutluyuz”
Evet konuşmamın başında dediğim gibi ülkemizde ve şehrimizde ciddi ekonomik sıkıntılar var. Esnaf dahil, dar gelirli insanların yaşam standartları, işsizlik oranın yüksek oluşu ve vergilerin çok yüksek oluşu bu sıkıntılardan birkaçı. Geçtiğimiz günler de maliye bakanı da vergilerin çok yüksek olduğunu söyledi. Bu vergilerin azaltılması lazım, ayrıca tüketicinin durumu kötü olunca esnafa da para kazandıramıyor. Onlar da mutsuz oluyor. Bunun gibi kültür etkinlikleriyle, dışarıdan gelecek insanlarla belki esnaflardan daha fazla alışveriş yapılıp, ekonomiye katkı sağlanabilir ama dikkat ederseniz hem yabancı hem de yerli turistin Çanakkale’ye geldiklerin de, çöp bırakmanın dışında ekonomiye bir şey bırakmadıklarını görüyoruz. 2018 Troia Yılı olması nedeniyle bir hareketlilik olacağını düşünüyoruz ve umutluyuz. HABER MERKEZİ